Beyza Demirel

SİNEMA SEKTÖRÜNDE KRİZ

Hepimiz için vazgeçilmez hobilerden birisidir sinema. Arkadaşlarımızla buluştuğumuzda, iş sonrası stres atmak için, film izlemek istediğimizde yalnız kalmamak için gidebileceğimiz mükemmel bir mekandır sinema salonları. Tüm sinema salonu koridorlarını dolduran patlamış mısırın enfes kokusu ve gazlı içeceğimizi açtığımızdaki o baloncukların sesi mutluluk verir hepimize. Rahat koltuklara yayılıp bizimle birlikte aynı anda onlarca insanla tek bir perdeye bakıp, bambaşka duygularla film izleme keyfine dalmak senelerden beri hepimizin ortak hobisi oldu. ..3 ..2 ..1 diye geri sayarak filmleri heyecanla bekledik, aslanın kükremesi ile film başlıyor sevincini aynı anda yaşadık hepimiz. Daha sonra 3D filmler gösterilmeye başladı salonlarda. Gözlüğü taktığımız anda oyuncuların ve nesnelerin sanki bizimle aynı salonda yer aldığını düşünmek derin hazlar verdi hepimize. Kah güldük birlikte, kah ağladık. Yeri geldi korku çığlıkları ile salonu birbirine kattık. Sinema hayatımıza öyle bir işledi ki vazgeçilmezlerimiz listesinde yer aldı.

Sinema sektörü ticarete dönmeye başladı..

Ancak yavaş yavaş değerini kaybetmeye ve işi sanattan ve zevkten çok ticarete dökmeye başladı salon sahipleri. İlk olarak, çoğu sinema salonlarında bilet satışı yapılırken, eskiden bilet talep ettiğimizde verilen o karton bilet yerini fişlere bıraktı. Daha ekonomik bulundu ve o şekilde satışa devam etti. Daha sonraları maliyeti çok ucuz olan patlamış mısırın fiyatları 10 lirayı buldu. Gazlı içecekler 3 katı fiyatına satılmaya başlandı. Sonra bilet almak için gittiğimizde kampanyalardan bahsedildi ve 10 liralık mısırı içeceği ile birlikte 8 liraya almak daha cazip geldi ve hepimiz kampanyayı sevdik. Oysa kazanç elde etmeye devam ediyorlardı. O kadar alışmıştık ki artık hayatın bize sunduğu şeylere, hayatımızı rutine bağladık ve aldığımız fişleri kontrol etmedik. Zam yapıldıkça umursamadık ve taleplerimizi karşılamaya bize sunulan maliyetle devam ettik. Durup bir soluklanıp incelemedik. Bize verilen fişlerde bileti 20 liraya, içecek ve patlamış mısırı menüsünü 10 liraya aldık sanırken, fiş üzerinde 10 lira bilet fiyatı, 20 lira menü fiyatı gözüktüğünü göremedik. Bu durumun farkına varıp ses çıkartan yapımcılar anlaşma sağlayamayınca konu krize dönmeye ve bizlerde olayı fark etmeye başladık.

Kandırıldık..

Şuan ülke gündeminde yer alan sinema sektörünün krizde bulunması tüm sinema severleri üzmekte. Yapımcıların ortak bir nokta bulmak istemesi ancak karşı şirketin bu duruma yanaşmak istememesi ve bizleri sömürmeye devam etmesi can sıkıcı bir duruma dönüştü. Hoş olmayan kelimeler kullanıldı ve ülkemizin gelmiş geçmiş en iyi oyuncularına kötü ithamlarda bulunuldu. “Halk komediden sıkıldı başka filmler yayınlamak istiyoruz “.diye bir söylem atıldı ortaya. Ülke olarak içerisinde bulunduğumuz kötü dönemleri atlatmak için, Türk halkı olarak gülmeye ihtiyacımız olduğu bir gerçek. Ve gerçekten çok iyi Hollywood filmlerinde yer alan oyuncularımız bulunmakta. Bu oyuncuların filmlerini yeniden perdelerde görmek istiyoruz. Durum bu şekilde devam ettiği sürece, sinema bitme evresine gelecek.

Yasa ile ortak noktada buluşularak, sinemada en büyük film endüstrisinde ilk beşte yer almalıyız.

Hazırlanan tasarıda, yapımcıların ortak bir noktada buluşmak istemesi ile biletlerin ve satılan ürünlerin daha uygun bir fiyata satılması ortaya atılmıştır. Bu tasarının hem yapımcıların hem de şirket sahibinin ortak olarak hakları korunması ile, sinema yeniden devleşecektir. Sinema severler olarak aldığımız hizmetin bedelinin ekonomik olması bizim talebimizi ve film izleme oranını artıracaktır diye düşünüyorum.

İçerisinde bulunduğumuz bu krizin en kısa sürede çözülmesini ve usta oyuncularımızı yeniden ve yeni projeler ile perdede görmeyi diliyorum.

Sanatla kalın..