Kışı en güzel yapan şeylerden birisidir kar. Bembeyaz tabaka olarak tüm yeryüzünü kaplamasıyla mutluluk verir insana. Yeryüzünü daha parlak gösteren kar, insanların içinde mutluluk hormonu salgılamasına neden olur. Sokakta çocuklar saatlerce kardan adam yapma telaşı içinde bu mutluluğu üşüyerek de olsa yaşarlar. Sokak lambasının ışında lapa lapa yağan karı elimizde bir fincan sıcak çikolata ile izleyerek düşlere dalarız. Ancak öyle bir andır ki, her güzel şeyin bir sonu vardır. Yeryüzünü kaplayan o güzel beyazlıklar buzlara dönüşür, sevimliliğini yitirir ve sert bir soğuğu bırakır gerisinde. Hava kapanmaya başlar. Grileşmiş gökyüzü içimizdeki canlı olan her şeyi azaltır, derin bir mutsuzluğa sürükler bizi sanki. Ruh halimiz değişir ve sürekli uyumak isteriz. Buna neden olan şey vücudumuzun salgıladığı melatonindir.
Melatonin, Gri Hava ve Depresyon
Melatonin, insan beyninde hipofiz bezinden salgılanan, vücudun uyku ritmindeki düzeni sağlayan bir hormondur. Bu hormon sadece insanlarda değil, memeli tüm canlıların beyninde salgılanır. Aslında bu hormon hayatımızın biyoritmini ve yaşamını düzenlemektedir. Tüm canlı organizmalarda yaşam süresi boyunca biyolojik ve hormonal bir ritim vardır. Bu ritim genel olarak bozulmaz. Biyo – ritim adını verdiğimiz birçok olay, yani gece uykunun gelmesi, aylık menstrasyon düzeni, hamileliğin süresi, yaşlanma, hatta ölümün kendisi bir düzen içindedir. Ama bu biyolojik ritim içinde insanın günlük enerjisini, aktivasyonunu, hatta ruhsal durumunu etkileyen en önemli biyo – ritim, uykudur. Melatonin hormonu, ortamdaki ışığın azalmasıyla birlikte devreye giren ve uyku hali meydana getiren bir hormondur. İnsanın içindeki gücü azaltır. Kişinin kendisini yorgun ve bitkin hissetmesine neden olur ve kişi yataktan çıkmak istemez. Havanın gri olması beynimizdeki bu hormonu tetikleyerek bizi uykulu bir ruh haline sürükler. Canımızın hiçbir şey yapmak istememesi bu hormon yüzünden olur.
Çalışmalar melatonin salgısı ile depresyon arasında önemli bir ilişki olduğunu gösteriyor. Kışın gündüzlerin kısalıp gecelerin uzamasıyla melatoninin vücutta yapımı daha erken saatlerde başlıyor, uzun gece boyunca melatonin seviyesi yüksek kalıyor. Bu durumda biyo – ritmi etkiliyor. Biyo – ritmin bozulmasının insanlarda mevsimsel depresyonu artırdığını söyleyen birçok araştırma var. Aynı şekilde uzun kış mevsiminin olduğu İsveç, Norveç gibi kuzey ülkelerinde depresyon oranının yüksek olması buna bağlanıyor.
Bu yüzdendir ki, kış mevsimleri her zaman hüznü çağrıştırır. İnsanların hormonlar tarafından yönetilmesi, mutluluğu ve mutsuzluğu beynimizin hormon salgılaması sonucu hayatımızı devam ettiriyoruz. İçinde bulunduğumuz bu aylarda bir süre daha psikolojik olarak kendimizi yorgun ve bitkin hissedeceğe benziyoruz. Ama öyle bir sabah olacak ki, sabah kuş cıvıltıları ile birlikte ilkbahara yeniden merhaba diyeceğiz, içimizde ki tüm hormonlar mutlu olmamızı sağlayacak.
Güneşli günler ile mutlu psikolojiler dilerim..