Seni seviyorum..
Neydi bu “Seni seviyorum”?
Sadece bir kelime mi yoksa hissetmek mi?
Bir anlamı var mıydı bu kelimenin?
Yoksa hissedileni anlatmaya çalışmak mı?
“Seni seviyorum” neydi?
‘Yaşam’ mıydı?
‘Ölüm’ müydü?
“Seni seviyorum” yaşam ve ölüm arasında ki ince çizgiydi..
Peki ya “Yaşam” ve “Ölüm” neydi?
Dil bilimcilere göre yaşam ve ölüm tezat iki kelimedir.
Edebiyatçılara göre “Romeo ve Juliet” olabilir.
Bir din adamına göre, yalan dünya ve gerçek dünyadır.
Bir tarihçiye göre, tek beden de toplanan iki ayrı kelime,
-Ölen ama hala yaşam gösteren bir lider olabilir.
Felsefi açıdan bakılırsa fazla kafa karıştırabilir..
Peki ya bir aşığa göre nedir?.
Aşık bir yolda yürür.
Bu yol seni seviyorum yoludur.
Yolun bir tarafı ‘yaşam’, diğer tarafı ise ‘ölüm’dür.
Mutlulukla yürürken bu yolda, her adım ‘yaşam’dan geçer.
Aşık yaşar..
Şiddetli bir kavga olur, aşığın yüzü asılır, kalbi kırılır
Yol ‘ölüm’e kayar.
Aşık bitik hisseder kendini, yıkılmış, çaresiz..
Ve duygusal insanlarca aşık hep yaşamalıdır,
Ve “seni seviyorum” aşk yolunun adıdır.
Önemli olan aşığı yaşatıp, o yolda yılmadan, pes etmeden yürümektir..
