Bir başkadır Türkiye.. Buram buram tarih kokan mekanları, sayısız kültürel mirası ve gezilecek pek çok güzel yeri olan paha biçilemez bir memlekettir. Doğusu batısı, güneyi kuzeyi; küçük bir kara parçası olsa da, konumu ile değerine değer katan vatanımızdır Türkiye..
Tarihi mekanları ve eserleriyle dolu olan Türkiye, vakti zamanında tarihi eser kaçakçılarının değer bilmezlikleri sebebi ile çok fazla eserlerini yurt dışına vermek durumunda kaldı. Oysa ki her eser kendi topraklarında yer almalı, kendi kültürünü tanıtmalı..
Türkiye topraklarında, Gaziantep’in Zeugma Antik Kenti’nde 1998 yılında bulunan eserlerinden birisidir “Çingene Kız Mozaiği”. 1960’lı yıllarda, amaçları sadece para kazanmak olan kültürel miras kavramından yoksun birkaç kişi, bu bölgede buldukları mozaik parçaları Amerika’ya götürerek sattılar. Aradan geçen 30 sene sonrasında Belkıs Mahallesi yakınlarındaki bir yaşayan tarafından mozaik parçaları bulunduğu söylenildi ve su altında kalma olasılığı olan bu bölgede yapılan kazılar sonucu gözden kaçan mozaik parçaları bulundu, ancak büyük eksiklikleri olduğu ortaya konuldu. Bu eksik parçalı mozaik resmindeki kız Büyük İskender’in ya da Yer Tanrısı Gaia’nın olduğu fikirleri ortaya atıldı; ancak resimdeki kız dağınık ve arkasından eşarpla bağlı saçları, çıkık elmacık kemikleri ve halka küpeleri ile tam bir çingene kızına benzetildi. Bu yüzden sergi esnasında “Çingene Kız” olarak yer aldı. Parçalarının bu kadar eksik olması onu daha çekici hale getirdi. Bu yüzden karanlık bir oda da, labirent bir yol eşliğinde sergilenmeye başlandı. Türkiye’nin bir çok bölgesinden, hatta dünyadan bir çok konuk Gaziantep Zeugma Müzesine Çingene Kız Mozaiği’ni görmeye gelmektedir.
Zeugma Müzesinde bir çok eser yer almaktadır; ancak karanlık oda da sergilenen Çingene Kız Mozaiği esrarengiz havasıyla Gaziantep’in sembolü haline geldi. Aslında 300 metre karelik bir yer mozaiği olan Zeugma Çingene Kız Mozaiği birden fazla parçadan oluşmaktadır. Çingene Kız Mozaiği ise bu kocaman yer kaplamasının sadece küçük bir parçasıdır. Bu büyük yer mozaiğinde Çingene Kız gibi, Hint tavus kuşu ve tiyatral maske motiflerinin de yer aldığı gözlemlenmektedir.
1965 yılından beri Amerika’da bir üniversite sanat merkezinde yer alan eserler, Türkiye Turizm ve Kültür Bakanlığınca yapılan protokoller sayesinde yeniden olması gereken yere, Zeugma’ya getirildi. Yalnız başına sergilenen Çingene Kız Mozaiği, yıllar sonra eksik parçalarının bazıları ile buluştu, Gaziantep’te Zeugma Müzesin de eksik parçaları ile birlikte yeniden sergiye açıldı.
Bir ülkenin kültürel miraslarının, kendi topraklarının içerisinde yer alması bir zenginliktir. Her eser doğduğu toprakta yer almalı, Çingene Kız Mozaiği gibi yuvasına kavuşmalıdır. Değerlerimiz bizi biz yapan en önemli mirasımızdır. Bazı şeylerin paradan daha değerli olduğunu bilmek, tarihini, tarihimizi öğrenmek istemek gerekmektedir. Bilinçli bir toplum, duyarlı çocuklar yetiştirmek öncelikleri oluşturmalı, tarih kokan Türkiye’ye ve eserlerine sahip çıkılmalıdır. Önderimiz, atamız Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi:
“Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür.”
Daha pek çok eserimize kavuşmak dileğiyle,
Tarih kokularında kalın!